woensdag 28 januari 2009

Ahmet Maranki sağlık ve güzellik kürleri



Prof. Dr. Ahmet Maranki 'den sağlık ve güzellik önerileri:
Ahmet Maranki 'nin doğal ve bitkisel sağlık ve güzellik formüllerini bu başlık altında bulabilirsiniz.

Prof. Dr. Ahmet Maranki tarafından tavsiye edilen bu kürleri okumak için aşağıdaki konu başlıklarına tıklayınız.

sonbahar arınma programı 21-28 aralık'da

Kozmik Beden temizliği ile 10 yaş gençleşmenin yolları

Kısırlık tedavisi için şifalı bitkiler
Menopoz için civanperçemi kürü
Troid için ceviz kürü
Bağırsakları temizleme kürü
Doğal antibiyotik tarifi
Sağlıklı beslenme için 12 öneri
Sağlıklı yaşam önerileri
Renkler ve etkileri
Depresyon için sarı kantaron çayı
Beynin düşünce gücünün arttırılması için
Cilt bakımı için yumurta-havuç maskesi
Yağlı Cilt temizleyici yulaflı cilt maskesi
Doğal cilt bakımı için öneri
Zayıflama için bitki çayı
Vitiligo-ala-için kür
Kabızlık için kuru incir kürü
Şeker hastalığı-diyabet için
Saç dökülmesi için bitkisel formüller
Saç dökülmelerine karşı ceviz kabuğu
Derya Baykal -Deryalı günler'deki açıklamalarını izleyin
Unutkanlık için doğal destek
Eklem ağrıları için masaj yağı
Bağırsak parazitleri için bitkisel çözümler
Mide yanması ve reflü için
Stres-hiperaktivite ve depresyon için
Hemoroid-basur için incir kürü
Grip için bitkisel formüller
Kolesterol için bitkisel çözümler
İştahsızlık için doğal çözüm önerileri
Öksürük için pratik bitkisel çözümler
Behçet hastalığı için kişniş-kara kimyon kürü
Hangi mevsimde hangi sebze-meyve-balık yenir ?
Ergenlik sivilceleri için pratik çözümler

sorularınız için lütfen info@maranki.com adresine mail atınız.

Prof. Dr. Ahmet Maranki

dinsdag 27 januari 2009

Lida

Kozmik Bilim Ekibi olarak 20 yıldır türkiye ve dünyadaki binlerce bitkiyi inceledik.Bu konudaki engin tecrübelerimize dayanarak söylüyoruz ki;”ZEHİRLİ OLDUĞU KANITLANMAMIŞ HİÇ BİR BİTKİ İNSANA ZARAR VERMEZ”. Ve vermemiştir…

Kozmik Bilim Ekibi olarak 20 yıldır türkiye ve dünyadaki binlerce bitkiyi inceledik.Bu konudaki engin tecrübelerimize dayanarak söylüyoruz ki;”ZEHİRLİ OLDUĞU KANITLANMAMIŞ HİÇ BİR BİTKİ İNSANA ZARAR VERMEZ”. Ve vermemiştir…
Mıllet olarak bazı zaaflar içerisindeyiz.Bunlar;
1)Okumuyoruz,Araştırmıyoruz.
2)Televizyonda her uzmanın söylediğine neden böyle konuşuyor diye düşünmeden inanıyoruz,
3)Diplomalılara ve yayınlara çok çabuk inanıyoruz…kim neden neye hanği amaçla yazıp söylüyor ve kimin savunucusu….arkasında hanği kartel…..var..bir bilene soruyormusunuz…
4)Kendi özkültürümüzden.İnançlarımızdan uzaklaşıp farklı kültürlern esiri olmuşuz,
5)kısacası aklımız gözümüze inmiş,beyin kontrolundamıyız acaba.
Bu teslimiyet niye…
Kamuoyunda “LİDA YOSUN KAPSÜLÜ”yada “LİDA ZAYIFLAMA HAPI”adı ile bilinen ürün hakkında daha önce de sizlerin dikkatini bu noktaya çekmiştik.Bitkisellikle uzaktan yakından alakası olmayan,ülkemize kaçak yollarla sokulan,içeriğinde subitramin adlı etken madde bulunan bu ürün,kamuoyunda infiale yol açmış ve insanları tedirgin etmiş,insanları “BİTKİ”ye karşı şüpheci olmaya itmiştir.
Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Lütfen Bitkisel ürün adı altında ülkemize dışardan giren ürünlere karşı duyarlı olunuz..
Bir ürünün yurt dışından geliyor olması ,televizyonlardan tanıdığınız,popüler simaların öneriyor olması bu ürünlerin güvenilir yada tamamiyle güvenilemez olduğu anlamına gelmez.
Lütfen Bitkisel Ürün alırken yerli üretim olmasına dikkat ediniz.Yerli ürünlerde elde edeceğiniz avantajları ithal ürünlerde herzaman elde edemezsiniz.Bunlardan bazıları;
1)İthal ürünlere verilen paralar ülke ekonomisine ve istihdama çok ciddi darbeler vurur.
2)Bitkisel Ürünlerde Denetçi Makam olan,Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,yerli üretim tesislerini çok ciddi anlamda denetleme yetisine sahip iken yurtdışından gelen ürünlerin,üretildikleri yeri görme imkanına sahip değillerdir.
3)İthal ürünlerde yaşayacağınız herhangi bir sorunda karşınızda muhatap bulamazsınız.
Unutmayalımki ülkemizdeki aromatik bitkiler dünyanın hiçbir yerinde yok.Hemde genleri bozulmamıştır.
Sizler herşeyin en kalitelisine layıksınız.Kozmik Bilinç Ekibi olarak bunun bilinci içerisindeyiz.Sizler de,katılımda bulunduğunuz konferanslarımızda hiçbir beklenti içinde olmayan bizlerin çabasının,sadece Allah(C.C)’nin rızasını kazanmaktan öte olmadığına şahit oldunuz.Bu minvalde sizlerin güvenini kazanmış olduğumuzu düşünüyor ve sizleri yukarıda bahsettiğimiz konular hakkında daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Hele ne olduğunu bilmediği ve güvenirliliği şüpheli bugibi ürünleri birde inançlı insanların net=wörk adı altında pazarlamaları allahC.C: katında mesuliyet kesbetmektedir…..
Hepimiz ;ne ekerseniz onu biçersiniz; sözünü asla unutmayalım..
Bize her konuda görüş,soru ve önerileriniz için yazabilirsiniz.

Lida yosun kapsülü yasaklandı;
Lida yosun kapsülümü?
Kamuoyunda "LİDA YOSUN KAPSÜLÜ" adı ile bilinen ürün hakkında aşağıda bazı açıklamalar yapılmıştır.Lütfen dikkatle inceleyiniz.
1)Bu ürünün adı "LİDA YOSUN KAPSÜLÜ" değildir.Orjinal adı "Lida Dai Dai Hua Slimming Capsule" dür.Çin Menşeilidir ve Ülkemize gayri resmi yollarla sokulmaktamıdır…?
2)Bu ürünün ithalat iznini aldığını iddia eden kurum veya kuruluşlar halkın,eczacıların,aktarların bu konuda bilgisiz ve mevzuattan habersiz olmasından istifade ederek birtakım metodlarara başvurarak kamuoyuna sunulmuşmudur yoksa…?…
3)Kunming Dali Industry Co.Ltd. adlı üretici firmanın spesifikasyon belgelerinde ürünün içinde olduğunu iddia ettiği sözde(!) bitkiler;"porio cocos","dai dai hua plant extract",cumquat" ve "medical amylium" dur.Bu ürünler "Bakanlığın Pozitif Bitki Listesinde" bulunmadığı için bu ürünü ithal etmek isteyenler,adı GEçen maddeleri "Bitki Pozitif Listesine" dahil ettirerek(!!!!!!) bu ürünün ithalatını gerçekleştirmişlermidir…..?
4)Zayıflama maksadıyla kullanılan bu ürün 350 mg lık dozajlarda sabahları aç karna ılık suyla tüketilmektedir.Anormalliğin ve herkesin gözünden kaçan can alıcı nokta DA buradadır.Günde 350 mg kullanılan hiçbir bitkisel meteryal ayda 4-6 kilo verdiremez.O halde bu bir kimyasal ilaçtır.İçerisinde obezite tedavisinde ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gereken SİBUTRAMİN" adlı etken madde bulunmaktadırmı yoksa?.(Milliyet Gazetesi,12 Nisan 2007 Perşembe)

ÖZETLE;
"lida" adlı ürünün içeriğinde yosun bulunmamaktadır.Kamuoyunun "Yosun" olarak bildiği alkali ortamlarda yetişen bir alg türü olan SPİRULUNA'nın zararlı etkilerinin olması,yasaklanması söz konus değildir.Yasaklanan ürün,sahte ve illegaldir ve adı geçem üründe yosunla ilgili bir etken madde yoktur.

Eğer Spirulina zararlı bir madde olsaydı ülkemizin en gözde üniversitelerinden biri olan "Ege Üniversitesi"bunun üretimini yapıp pazara sunmazdı.

Lütfen zayıflamak uğruna sağlıksız,illegal ve nereden geldiğini bilmediğiniz ürünleri kullanmayınız.Bu ürünler hem sizin sağlığınızı bozacak hem de kalpazanların ekmeğine bal çalacaksınız.

İLkeniz ve sağlığınız için kullandığınız bitkisel ürünlerin yerli üretim olmasına özen gösteriniz.

Ürünlerimiz Türk Gıda Kodeksine uygun olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın izni ile üretilmiştir.MÜSADESİNİ ARAYINIZ:

Saygılarımızla....
KOBİK

Ekmek Hastalıklara Davetiye Çıkarıyor




GİMDES Genel Başkanı Dr. Müh. Hüseyin Kami Büyüközer, ekmekteki katkı maddelerini internet sitesinde açıkladı...

Sitedeki bilgiler insanın tüylerini ürpertiyor. İnsan saçından domuz kılına kadar pek çok katkı maddesi içeren ekmek hastalıklara davetiye çıkarıyor...

GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği) Genel Başkanı Dr. Müh. Hüseyin Kami Büyüközer ekmekteki katkı maddelerini internet sitesinde açıkladı. Büyüközer'e göre ekmeğe katkı maddelerinin konulma sebebi şöyle; "Hamurun asidini artırmak, bayatlamayı geciktirmek, ekmek hatalarını ve hastalıklarını düzeltmek, su kaldırma oranını yükseltmek, hacim artışı sağlamak, un rekoltesini yükseltmek ."

İŞTE O MADDELER

E170 kalsiyum karbonat

Hem renklendirici hem mineral tuz; kaya minerali veya kemikten elde edilir; diş macunu, beyaz boya, temizleme tozları, bisküvi, ekmek, kek, dondurma, dondurulmuş konserve sebze ve meyvede ve ilaçlarda kullanılır; yüksek dozlarda zehirlidir; safra, böbrek taşı, hemoroid, kabızlık ve fistül kanamalarına sebep olabilir. Ayrıca kemikten elde edilmesi ihtimali bu katkı maddesini en azından şüpheli hale getirir.

E 471-E477 Mono

Homojenleştirici. Bitkisel ve hayvani kökenli olabilir. Bitkisel kökenden türetilirse, helâl, hayvani unsurlardan türetilirse, şüphelidir. nE 280 propiyonik asit: Koruyucu olarak kullanılır. Migren ağrılarına sebep olabilir; doğal olarak mayalanmış gıdalarda, insan teri ve geviş getirenlerin sindirim organlarında bulunur, mayalanmış kağıt hamuru veya çürümüş lif bakterisinden elde edilir; ekmek ve un mamullerinde kullanılır.

E 200 sorbik asit

Koruyucu olarak kullanılır. Ciltte kaşıntı yapabilir.

E420 sorbitol

Kıvam artırıcı,suni tatlandırıcı ve nem tutucu; etli ve zarlı kabuksuz meyvelerden veya sentetik olarak glukozdan elde edilir; gıda, ilaç ve kozmetiklerde kullanılır. Bebek ve çocuk gıdalarında kullanmak yasaktır.

E422 gliserin

Kıvam artırıcı, tatlandırıcı ve nem tutucu, yağlı renksiz alkol; hayvansal veya bitkisel yağların alkalilerle ayrışması sonucu elde edilir; petrol ürünlerinden ve bazen propilenden sentetik olarak elde edilir; büyük miktarlar baş ağrısı, susuzluk, bulantı ve yüksek kan şekerine sebep olabilir.

E920 Sistain

Un işleme ajanı. İnsan saçı, başta domuz olmak üzere hayvan kılı ve tavuk tüyünden elde edilir. nE924 potasyum bromat: Un işleme ajanı. Bulantı, kusma, diyare ve sancılara neden olabilir.

E928 benzoil peroksit

Unun beyazlaması için kullanılır. Alerjik geçmişi olanlar sakınmalıdır. Büyüközer, "Bunlar migrenden alerjiye hatta kansere kadar birçok rahatsızlıklar oluşturabilen maddelerdir. Uygulamada ise bu katkı maddeleri bu isimleri ile değil ticari isimleri ile alınır satılır.

Ayrıca fırınlarda bu katkı maddelerini hamura katacak eğitilmiş elemanların yetersizliği sebebi ile ekseriya limit aşımı tehlikesi de söz konusudur. Ancak ister paketli olsun, ister paketsiz satılsın çoğu ekmeklerde kullanılan katkı maddelerinin detay bilgileri yer almamaktadır. Bu da tüketiciyi zor durumda bırakmaktadır" şeklinde konuştu.

Peki ne yapacağız?

Dr. Müh. Hüseyin Kami Büyüközer, "Peki ne yapacağız?" sorusunun cevabını ise şöyle veriyor: "Güvendiğimiz market veya fırından katkısız ekmek isteyelim. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın yeni tebliğinde ekmeğe, herhangi bir katkı maddesi katılmaz ise "etiket üzerinde ekmek adı ile birlikte 'katkısız' ifadesi kullanılır" şeklinde bir düzenleme getirildi. O halde öncelikle çevremizde katkısız ekmek üreten fırınları araştırmalıyız. Bulduktan sonra iyice sorgulamalıyız. Çünki maalesef ülkemizde üreticilerden doğru bilgi almak ekseriya zor olmaktadır. İyice emin olduktan sonra katkısız ekmek tüketmeliyiz.

BEYAZ EKMEĞİ KALDIRIN

Kepek ekmeğini tercih etmeliyiz. Çünkü buğday, sağlık açısından yararlı B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle kepek ekmeği yemek daha doğru."

zaterdag 24 januari 2009

Yaşam Estetiğe götüren 100 yıllık hastalık

Kendinizi, burnunuzu, saçlarınızı veya bacaklarınızı beğenmiyor olabilirsiniz. Ne o plastik cerrahları araştırmaya başladınız mı yoksa? Uzmanlar 100 yıllık geçmişi olan bir hastalıktan söz ediyor: Dismorfofobi.

Çoğumuz zaman zaman vücudum keşke şuna benzeseydi, keşke daha uzun boylu ya da burnum şöyle olsaydı diye düşünmüşüzdür. Kişinin vücudunun herhangi bir bölgesinden (algılamasındaki çarpıklık sonucu) hoşnutsuz olup, bunu yoğun olarak düşünmesi psikiyatrik bozukluk olan “Dismorfofobi” rahatsızlığının belirtileridir. Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Dr. Gülçin Arı Sarılgan, kişide hafif derecede bir fiziksel anomali olabileceğini (örneğin:kepçe kulak, kemerli burun gibi) ancak dismorfofobi rahatsızlığında kişinin kaygısının beklenilenin çok üzerinde olduğunu belirtiyor.

Özgüven eksikliği olan, aşırı mükemmelliyetçi, takıntıya eğilimli ve şüpheci kişilik yapısına sahip olan bireylerde daha fazla görülür. Psikiyatrik bozukluk ”Vücut Dismorfik Bozukluğu” olarak tanımlanır. Depresyon, obsesif – kompulsif bozukluk, sosyal fobi ve yeme bozuklukları ile beraber de görülebilir.

En çok şikayet edilen organlar: Yüzdeki kusurlar (özellikle burun), daha sonra saç, cilt, meme, kalça, baldır, genital organlar (penis).Ancak kişi bütün bedeniyle ilgili de takıntılı olabilir.

Bugüne kadar yapılan kapsamlı çalışmalarda bu hastalıktan mustarip olan kadın – erkek oranının eşit olduğu saptanmıştır. Vücut Dismorfik Bozukluk tanısı ilk olarak ortalama 30 yaşında konur. Vakaların büyük çoğunluğunu çalışmayan ve hiç evlenmemiş kişiler oluşturur. Bu bozukluğa sahip kişiler, ilk belirtilerini tipik olarak ergenlik veya erken erişkinlik devresinde geliştirirler. Bozukluk hafif olarak çocukluk ya da ergenlik ya da 20’li yaşlarda başlayabilir. Genellikle orta sınıf ailelerden gelen vakaların ancak çok küçük bir oranına bu teşhis konulabilir. Plastik cerrahi servislerine yatan ancak % 2’lik bir grupta bu bozukluk teşhis edilebilir.

Bu bozukluğa sahip hastalar sıklıkla dermatoloji (cilt hastalıkları) ve plastik cerrahi kliniklerine başvururlar. Yüzündeki akne, yara izi ya da güzelliğini bozduğunu düşündüğü herhangi bir nedenle kişi dermatoloji kliniklerine başvurabilir. Vücut dismorfik bozukluğa sahip bir kişi rinoplasti (burun estetik ameliyatı), mammoplasti (göğüs büyütme veya küçültme), yüzdeki kırışıklıkların, şişkinlik ya da gerdanındaki sarkıklıkların düzelttirilmesini isteyebilir. Ancak ameliyattan sonra kişi çoğunlukla rahatlayamaz, uzun süreli takip çalışmaları kozmetik cerrahi tedaviden sonra ileri evrede sıklıkla daha şiddetli psikopatolojinin ortaya çıktığını göstermektedir.

Tekrarlayan veya tedaviye dirençli bazı depresyonlarda kişi ancak vücudunun rahatsız olduğu bölgesini düzelttirdiği zaman tüm çökkünlüğünden kurtulacağını zannedebilir.

Genellikle bu bozukluk kişi tarafından bir sır gibi saklanır. Ancak kişinin zamanın büyük çoğunluğunu ayna karşısında kendini kontrol ederek geçirmesine ve kendinden emin olabilmek için sıklıkla başkalarına nasıl göründüğünü sormasına sebep olur. Sosyal ortamlarda yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak kişide sıklıkla uykusuzluk, depresyon ve anksiyete gelişir. Sosyal izolasyon, ilişkilerde tatminsizlik, utanç ve düşük benlik değeri de sıktır.

Hastanın sosyal, mesleki ve özel hayatında bozulmalara yol açan bir bozukluktur. Bu bozukluk 100 yıldan uzun zamandır bilinmekte ve “dismorfobia” olarak adlandırılmaktadır.

Vakaların;

• % 90’ında hayat boyunca bir majör depresif atak,

• % 70’inde anksiyete bozukluğu,

• % 30’unda ise psikolojik bozukluk öyküsü mevcuttur.

En sık başlangıç yaşı 15 – 20 (Kadınlarda daha fazla görüldüğü söyleniyordu. Ancak son yıllarda kadın ve erkek oranının eşit olduğu düşünülüyor.)

Etyolojisi (bozukluğun nedeni) bilinmemekle birlikte, bazı vakalardaki bozukluğun patofizyolojisinden serotonin sorumlu tutuluyor. Kültürün ve sosyal etkileşimin de rolü önemlidir. Çünkü özellikle bazı ailelerde stereoptik bir güzellik anlayışı sıkça vurgulanır. Psikodinamik modele göre ise vücut dismorfik bozukluğa cinsel ya da emosyonel bir çatışmanın ilişkisi, bir vücut bölümüne yansıtılmaktadır. Bazı vakalar reflektif yüzeylerden kaçar, rahatsız olduğu bölgeyi makyajla ya da giysiyle (şapka, peruk gibi aksesuarlarla) kapatmaya çalışır. Vakaların 1/3’ü tamamen eve kapanır çünkü kendisiyle alay edileceğine inanır ve vakaların 1/5’i nitihar teşebbüsünde bulunur.

Kişinin kaygısı zaman içinde artıp, azalabilir ancak eğer tedavisiz bırakılırsa genellikle kronik bir seyir izleyebilir.

Tedavisinde antidepresan ve antipsikotik ilaçların yanı sıra psikoterapi uygulanır.Davranış terpileri de uygulanmaktadır. Ancak tedavinin ne kadar süreceği konusunda halen tartışmalar bulunmaktadır.

Plastik cerrahi kliniklerine başvuran hastalarda öncellikle bir psikiyatrik değerlendirmenin uygun olacağını belirtmek isterim.Çünkü bu rahatsızlığa sahip olan kişiler bir estetik cerrahi girişim geçirseler dahi genellikle cerrahi operasyonun sonucundan da memnun olmazlar.Kişi hastalığının psikolojik kökenli olduğunu genellikle kabul etmediği için teşhisi ancak bir uzman koyabilir.

vrijdag 23 januari 2009

Baş dönmesi tehlikeli olabilir

Baş dönmesi sık karşılaşılan bir sağlık problemidir. Bu tatsız ve bir o kadar da korkutucu sorun farklı sebeplerle ortaya çıkabilmektedir.

En sık görülen sebebi orta-iç kulak bölgesindeki enfeksiyonlardır. Özellikle iç kulaktaki virüs enfeksiyonları çok ciddi bir baş dönmesi sorunu yaratabilmektedir.

"Oturma pozisyonunda ya da ayakta iken normal dengenin sağlanamaması hali" olarak tanımlayabileceğimiz baş dönmesi ne iyi ki çoğu zaman önemsiz nedenlerle ortaya çıkıyor ve kısa süre içinde kendiliğinden düzeliyor.

NASIL OLUŞUR

Seyrek de olsa, baş dönmesi bazen ciddi bir nedenden de kaynaklanabilimektedir. Mesela kan basıncındaki ani düşmelerde beyne yetersiz kan ve oksijen gitmesi sonucunda baş dönmesi ortaya çıkmaktadır.

Baş dönmesine sebep olan diğer ciddi durumlar arasında kalp kapakçığı hastalıkları (Aort darlığı), kalp krizleri, şiddetli hipertansiyon atakları ya da kritik düzeye inmiş kan basıncı durumları sayılabilir.

Baş dönmesinin bir sebebi de iç kulakta yer alan denge organının iyi çalışmamasıdır. Denge mekanizması, göz hareketlerini de kontrol ettiğinden, vertigoda çevre dönüyormuş gibi de hissediliyor. Baş dönmesinin en sık görülen sebepleri arasında iç kulakta yerleşen virus enfeksiyonları gösteriliyor.

NEDENLERİ ÇOK FARKLI

Baş dönmesinin pek çok nedeni var fakat en sık görülenleri şunlardır:

Şiddetli ağrılar

Sık ve derin solunum yapılması

Baş ağrısı atakları

Yaralanmalar

Korku ve heyecan halleri

Kan basıncının aniden düşmesi

Öksürük nöbetleri

Uzun süreli yatar pozisyondan aniden ayağa kalkmak

İç kulağın viral enfeksiyonları

Psikolojik sorunlar

Beyin ve beyincik tümörleri

Fazla alkol almak

Boyundaki karotit sinüse baskı yapan durumlar (gömlek yakasının çok dar olması gibi)

Sakinleştiriciler, bazı kalp ilaçları, antikonvülzanlar, aspirin, dilantin, narkotikler, tansiyon düşürücü gibi ilaçlar

Kalp atım hızının dakikada 30’dan daha az ya da 200’den daha fazla olması

Klasik migren atakları

Madde bağımlılığı

İlaç alerjileri

Ortakulak cerrahisi veya travmasını takiben,

Kulak zarı yırtılması, kulak hastalıkları

Görme problemleri

NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMALI

Eğer baş dönmesi ile birlikte,

Bilinç kaybı varsa,

Oda ve eşyalar kişinin etrafında dönüyorsa,

Baş dönmesi günlük aktiviteleri engelliyorsa,

Baş dönmesi ilaç kullanımıyla birlikte başlamışsa,

Göğüs ağrısı, uyuşukluk gibi bulgular varsa

Beklenmeden doktora başvurmak gerekiyor. Baş dönmesi sorununuz birkaç saatten hele birgünden fazla sürerse mutlaka bir doktordan yardım isteyin.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

donderdag 22 januari 2009

ender saraç diyet - güzellik ve sağlık önerileri

1990 Yılından bu yana Ayurveda çalışmaları yapan Ender SARAÇ Türkiye’nin ilk Doğal Tıp ve Estetik Merkezi olan HAY SAĞLIK Merkezini 1994′te kurdu.

Doğal ve Sağlıklı yaşamla ilgili Türkiye’nin ilk Türkçe kitabı olan ’ Ayurveda ’ kitabı en çok satan kitaplar arasında yer aldı.

Günümüzün sanat, politika ve iş dünyasından pek çok tanınmış kişi Dr. Ender Saraç yöntemleri ile zayıflamakta, koruyucu hekimlik almakta veya hastalıklarına çare bulmaktadırlar.

Ayurveda eğitimi ve Aile Hekimliği ihtisası olan Dr. Ender Saraç’ın ayrıca Sağlık Bakanlığından onaylı Akupunktur sertifikası da bulunmaktadır.

Doğal ve Sağlıklı yaşamanın ve Doğal Tıp alanındaki özel çalışmaların yanı sıra Dr. Ender Saraç’ın ayrıca Ruhsal Gelişim Spirütüel Teknikler ve Pozitif Enerji Teknikler üzerine çalışmaları da toplumun yoğun ilgisini çekmektedir.


Güzellik ve cilt maskeleri için tıklayın

Güzellik ve sağlık önerileri için tıklatın

Zayıflama önerileri için tıklayın

Diyet önerileri için tıklayın

İçecek önerileri için tıklayın

Ender Saraç içecek önerileri

  1. Serinletici buzlu yeşil çay
  2. Enerji için meyan kökü şerbeti

  3. Limonlu buzlu yeşil çay

  4. Tatlı ayran tarifi

Ender Saraç tatlı ayran tarifi

Tatlı ayran hintlilerin çok içtikleri bir serin içecektir. Normal suyun yanında iyon ve mineral de almamız lazım.

Bir bardak suyun içine birkaç kaşık az yağlı yoğurt koyun, bir-iki kaşık gül suyu, bir çimdik safran ve bir kaşık da esmer şeker koyup üzerine buz ilave edin. Yaz sıcaklarında sizi çok serinletir.

Dr. Ender Saraç

Ender Saraç limonlu buzlu yeşil çay

Siz de evinizde buzlu çay yapabilirsiniz.

Malzemeler:
  • 1,5 litre iyi su
  • 1 kaşık yeşil çay
  • 1 adet limon
  • taze nane
  • esmer şeker
  • gülsuyu
Yapılışı: 1.5 litre kaynatılmış sıcak suyun içine tepeleme dolu bir kaşık yeşil çay koyun .(ayrıca kaynatmayın). Bir limon sıkın ve limonu kabuklarıyla suyun içine atın, taze nane yaprakları ekleyin, esmer şeker ve gül suyu koyun. Soğuyunca da termosa koyun. Sizi çok diri tutar.

Dr. Ender Saraç

Ender Saraç enerji için meyan kökü şerbeti

Meyan kökü şerbeti tarifi:

Bir tatlı kaşığı kadar kıyılmış meyan kökünün üzerine bir bardak soğuk su koyun, bir saat bekletin. Sonra tülbendin içine koyup suyu süzün. İyice sıkın,

Elde edilen suyun içine 5-10 damla limon ve üzerine de 1-2 tane taze nane yaprağı, 3-4 parça buz koyun.

Bu serin içecek yazın terleme,düşük tansiyon, isteksizlik,halsizlik, yorgunluk çekenlere iyi gelir, aynı zamanda enerji verir, doping etkisi yapar.

Ender Saraç

Ender Saraç Serinletici buzlu yeşil çay


Diyet yapanlara özellikle yazın çok terledikleri zaman 1.5 - 2 litre kadar ekstra sıvı içmelerini öneriyorum. Bu nedenle buzlu yeşil çayı da 1.5 litre suya yapacağız.

Malzemeler:
  • 1,5 litre temiz,iyi bir su.(Çeşme suyu kullanmayın)
  • 4 Tatlı kaşığı dolusu iyi yeşil çay
  • 3 - 4 sap nane
  • 1 yeşil elma
  • 1 yemek kaşığı esmer şeker
  • 2 tatlı kaşığı bal
  • 1 limon
Hazırlanışı:

Su iyice kaynatılır ve tam kaynamışken kapatılır. Bir tülbent ya da kapalı süzgeç ile yeşil çay içine daldırılır. Limonun suyu sıkılarak ayrı bir kaba konulur. Kabukları ise demlenmekte olan sıcak suyun içine atılır. 5-6 dakika sonra yeşil çay ve limon kabukları sıkılır,süzülür ve sudan çıkarılır. Esmer şeker içine karıştırılıp eritilir .Bal ise ılınıncaya kadar içine konulmaz.

Su ılındıktan sonra içine sıkılmış limon suyu, bal ve iri doğranmış naneler, dilim dilim kesilmiş elmalar konulur.Üzerine soğutacak kadar buz eklenir.

Gün boyunca aromatik keyifli serin bir içecek olarak ve her bardağı yeşil elma ve nane ile süslenerek içilir. Özellikle serin diyorum. Çünkü buz gibi içecekler yaz ve hava sıcak olsa bile çok önerilmez. Bu karışımı dışarı çıkacağınız zaman iyi bir termosun içerisine koyarak, üzerine de bolca buz ekleyerek rahatlıkla yanınızda taşıyabilirsiniz. Afiyet olsun.

Ender Saraç diyet önerileri


Göbek eriten diyet

Ender Saraç diyeti

Stres ve gerginlik için diyet

Toksinlerden kurtulmak için Pretoks Kürü

Detoks çorbalı mucize diyet

Vücuttan toksin ve ödem atmak için 3 günlük şok mucize diyet

Diyet kurabiye tarifi

Ender Saraç diyet kurabiye tarifi

Meyveli esmer diyet kurabiye tarifi :

Malzemeler:

  • 1 çay bardağından az sıvı yağ
  • 1 çay bardağından az pekmez
  • İstenilen miktarda meyve parçaları
  • Yulaf ve çavdar ezmesi
  • Limon veya portakal kabuğu
  • Tarçın

Hazırlanışı: Bütün malzemeleri karıştırarak hamur haline getirin. Dilediğiniz gibi şekillendirerek 180 derece pişirin.

Ender Saraç

Vücuttan toksin ve ödem atmak için 3 günlük şok mucize diyet

3 günlük şok diyet Vücuttan toksinleri ve ödemi atmak için çok etkilidir. Ancak kesinlikle üç günden fazla yapılmamalı. Bu diyet birkaç kilo kaybetmek ve şekle girmek için ideal .

Ender Saraç 'tan MUCİZE DİYET TARİFİ

1.GÜN:

*Sabahtan öğlene kadar ılık yeşil elma kompostosu

Hazırlanışı: Dilimlenmiş 3 adet kabuklu yeşil elma

- 3-4 adet kabuk tarçın

- 5-6 adet karanfil

- 10-15 adet kuru üzüm

Bütün malzeme kaynatılıp ılıtılacak.Blender dan geçirilebilir.Mutlaka ılık olarak tüketilecek

*Öğlenden gece yatana kadar lahana çorbası

Hazırlanışı:-Küçük bir bütün beyaz lahana

- 1 baş soğan

- 3–4 diş sarımsak

- 1 demet maydanoz

- Birkaç adet sivribiber

- 1 çay kaşığı kimyon

- 1 çay kaşığı zerdeçal

- 1 tatlı kaşığı zencefil

- 2–3 tatlı kaşığı zeytinyağı

*Ayrıca gün boyunca bol bol ılık sıvılar alınacak. Rezene çayı, yeşil çay tercih edilirse daha iyi olur.

2.GÜN:

Gün boyunca sadece çiğ gıdalar tüketilecek

*Sabah: 2 adet yeşil elma ve 2 adet salatalık

*Öğlen: Bol yeşil salata (içinde kesinlikle domates olmayacak!Roka ve tere tercih edilirse iyi olur)

6-7 kaşık yağsız yoğurt

*iki saatte bir yeşil elma ve salatalık yenecek

*Akşam: Yarım kilo kadar hafif haşlanmış kabak

2-3 kaşık yağsız yoğurt

*Yatmadan önce: yeşil elma

3.GÜN:

*Sabah: 1 Büyük bardak yarım yağlı süt

2–3 adet ceviz içi

*Ara: Yeşil elma

*Öğlen: Az zeytinyağı ile haşlanmış yarım kilo kadar kabak

6–7 kaşık yağsız yoğurt

*Ara: 2–3 avuç Taze lor peyniri ya da yağsız başka bir çeşit peynir

*Akşam: Soğan-sarımsakla pişirilmiş taze fasulye, brokoli ya da ıspanak gibi yeşil bir sebze

*Yatmadan önce: 2-3 adet kivi

Not: günlük diyet sürecinde bol ılık sıvı ( yeşil çay ,rezene çayı gibi ) almayı unutmayın!

Uzman Dr. Ender Saraç

Ender Saraç detoks çorbalı mucize diyet

Dr. Ender Saraç ‘tan zayıflamak için Çilek kompostosu ve Çorbadan oluşan bir detoks diyeti tarifi :

Çilek kompostosu tarifi:

Yarım kilo çilek

2 adet kuru tarçın

1 yemek kaşığı kuru üzüm

Çeyrek limonun suyu

3 bardak su

Hazırlanışı:

çilekler iri iri doğrandıktan sonra diğer malzemeler de içine konularak bir taşım kaynatılır.Kaynadıktan sonra,soğumaya bırakılır.(kesinlikle şeker ve tatlandırıcı katılmayacak)

Detoks çorbası tarifi:

Tüm malzemeleri taze olarak almaya çalışın

2 adet orta boy enginar

1 küçük demet semizotu

2 adet taze soğan

5–6 sap dereotu

4–5 sap maydanoz

2 kahve kaşığı kimyon

1 kahve kaşığı toz zerdeçal

1 kahve kaşığı zencefil

1 tutam tuz

2 lt kaliteli su

Hazırlanışı:

Tüm malzemeleri kullanarak her zamanki gibi bir sebze çorbası yapın..daha sonra blendırdan geçirin...

Detoksun gün içinde uygulanışı:

Sabah kalktıktan biraz sonra örneğin saat 08.00–09.00 civarı,1 kâse ılık çilek kompostosu için. Soğuk içmemeye gayret edin. Komposto ılık veya oda sıcaklığının biraz üstünde olsun.

10:00: 1 kase ılık çilek kompostosu

12:00: 1 kase ılık (az sıcak ) detoks çorbası

14:00: 1 kase detoks çorbası

16:00: 1 kase çilek kompostosu

18:00: 1 kase (az sıcak ) detoks çorbası

20:00: 1 kase detoks çorbası

Detoks uygularken bol bol su tüketmelisiniz ve bitki çayları da içebilirsiniz. Sadece bugün beşi bir yerde çayı, siyah çay, koyu yeşil çay içmeyin. Diğer bitki çaylarından içebilirsiniz.

Çorbanıza tavsiye edilenden fazla tuz atmayın..

Bugün hafif bir yürüyüşten fazlasını yapmayın..

Asla tavsiye edilenden başka baharat kullanmayın.

Dr. Ender Saraç

Stres ve gerginlik için diyet

Uzman Dr. Ender Saraç , gün içerisinde yaşanan strese karşı vücudu korumak için örnek diyet hazırladı.

SABAH

Bol Tahıllı kahvaltı.
Müsli (Yulaf ezmesi, buğday, elma kurusu, fındık, ceviz, badem, keton tohumu, mısır gevreği)

ılık süt
Müsliye tarçın katılabilir.

-Ara Öğün-
Elma kompostosu (Az şekerli yapılmalı)

ÖĞLEN
Bol yeşil salata (Salataya fesleğen, nane katılabilir.)
Orta büyüklükte beyaz et veya yoğurt, peynir veya omlet.

-Ara Öğün-
Bir bardak ayran. Bir-iki saat sonra meyve veya komposto (Çok az şekerli)

AKŞAM
Karbonhidrat (Makarna, pirinç)
Sulu yeşil sebze
Bakliyat (Mercimek, fasulye, nohut, soya)
Yemeklere zencefil katılabilir.

Akşam yemeğinden sonra, taze meyve, üç-dört adet badem, üç-dört adet fındık yemeli.

Gün içerisinde ılık veya sıcak rezene çayı

Dr. Ender Saraç

Ender Saraç diyeti

Birinci gün

Yataktan kalkın
Sabah 06.30 'da kalkılacak ( Erken kalkmak metabolizmanızı canlı tutar ve uykuda geçirilen sürenin azalması harcağımız kalori miktarını artırır).

Kalkar kalkmaz
Bir bardak ılık su, içine yarım tatlı kaşığı bal, 8-10 damla limonlu katılarak içilecek ve yarım saatlik tempolu bir yürüyüşle ter atılacak.

Kahvaltı
Yürüyüşün ardından bir adet orta boy salatalık, bir tane kabuklarıyla beraber yeşil elma yenilecek.

* Saat 11.00 civarında, iki parmak dil peyniri yenilecek.

Öğle yemeği
Bir avuç içi kadar tavuk ızgara, küçük bir demet taze nane, dereotu, roka, 2 hafif acı sivri biber yenilecek. Salataya 10-15 damla limon damlatılacak, 1 çay kaşığı zeytinyağı konulacak.

* Öğle yemeği yenildikten bir saat sonra bir küçük şişe maden sodası içilecek.

* 2,5 saat sonra diri ve sert şeftali ile kayısı yenilecek.

* Akşam üstü bir bardak light ayran içilecek. İki çorba kaşığı light yoğurt, çok çok az tuz ve bir bardak ılık su içilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde üç tane haşlanmış kabak, iki tane hafif acı sivri biber, üzerine sos olarak iki tatlı kaşığı light yoğurt, üç-dört tane taze soğan ve bir dilim kızartılmış kepek ekmeği yenilecek.

Gece
Gece, iki tane ceviz içi, 15-20 tane tuzsuz leblebi ve bir avuç vişne yenecek.

İkinci gün

Yataktan kalkın
Sabah 6.30-7.00 gibi kalkılacak.

Kalkar kalkmaz
Ballı, limonlu su içildikten sonra en az 1 saat hafif tempolu ter atılacak şekilde yürüyüş yapılacak. Yürüyüşün ardından masaj yapılacak.

Kahvaltı
Kahvaltıda iki tane ceviz içi, üç tane diri kayısı ve dört tane az tuzlu zeytin yenilecek.

* İki-üç saat sonra, bir bardak light süt içilecek.

Öğle yemeği
* 100 gram light ton balıklı semizotu salatası yenilecek. Semizotunu saplarıyla birlikte doğrayın,

* İki üç saat sonra bir adet kabuklarıyla beraber yeşil elma ve bir avuç vişne yenilecek,

* İki saat sonra iki parmak dil peyniri yenilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde, bir porsiyon bol sarımsaklı, soğanlı ve hafif sivri biberli taze fasulye kavurması yenilecek. Yanında, iki tane kepekli bisküvi.

Gece
10-15 leblebi ve iki-üç tane diri kayısı.

Dr. Ender Saraç